-Eyvallah kocakarı keyiflerin gıcır mı?
Bugün haraç günüdür;birkaç papel hazır mı?
-Oğul ben bir anneyim anlamadım sözünden,
İnsan ayrı düşer mi?Atasının sözünden.
Konuşma hiç boşuna bıktım akan selinden,
Çektiğim yeter artık zehir saçan dilinden.
Bu sözlerim sanadır ne diye gülüyorsun?
Bir hiç için boş yere anneni üzüyorsun.
-Bunak oldun boşuna geçti kafa kağıdın,
Güzel konuş diyerek bitmez oldu ağıtın.
-Oğul uyan sahip çık; Kültürüne özüne,
Satma kendi kendini başka dilin sözüne.
Tarihimiz diliyle geleceğe uzanır,
Bil ki yarın anlamaz, oğlun senden utanır.
Boyunduruk takmayı kolay mı sanıyorsun?
Esarete gül diye sen niye kanıyorsun?
Dikenleri batınca çok acıtır canını,
Gün gelir acımadan satın alır kanını.
-Usandım bu sözlerden kaçıncı asırdayız,
Out(!)ettik Türkçeyi haberin yok pırdayız.
-Oğul bunca sözüme hala ısrar edersin,
Ömrüme kırlar gibi dolan bir tek kedersin.
Uyan artık uyan ki! Türklüğün şaha kalksın,
Ay yıldızın göğsünü kor ateş gibi yaksın.
Koca oğlan git artık! çek git kendi yoluna,
Sütüm sana haramdır; dönmez isen aslına.
-Ana ben bu sellere kapılmış gidiyordum,
Kendimi bulmak için bin dilek diliyordum.
Sen ağlama ne olur; ben anladım hatamı,
Ver öpeyim elini hatırladım atamı.
Bundan sonra sözüm söz: kaybetmem hiç kendimi,
Dilime inşa ettim Türkçe ile bendimi.